Asfaltın Türkiye’deki Tarihi
Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı İmparatorluğu’ndan devraldığı yol ağı, İmparatorluğun son yıllarında yaşanan savaşlar nedeniyle bakımı yapılamamış, onarıma muhtaç 13.885 km’si şose, 4.450 km’si ise toprak tesviyeli olmak üzere bir noktadan diğerine süreklilik arz etmeyen, 18.335 km karayolu ağıdır.
1927 yılında bir kanunla yolların bakım ve onarımı İl Özel İdarelerine verilmiş
1929 yılından başlamak üzere beş yıllık yol programları hazırlanarak Bayındırlık ve İçişleri Bakanlıklarının onayına sunulması şartı getirilmiştir. 1929 yılına gelindiğinde ise Şose ve Köprüler Kanunu çıkarılmış ve Türkiye’de asfalt yol yapımı için ilk teşebbüsler başlatılmış, Ankara civarında 200 km’lik asfalt yol yapımı ile ana arterlerin 5-10 yıl içinde asfaltlanması programda yer almıştır. 1937’de mevcut 37.000 km’lik yol ağının 22.000 km’lik kesiminin uygun nitelikli bir ağ oluşturması için Devlet Yol Ağı Programı hazırlanmıştır. 1942’de yollar Devlet Yolları, 1. Sınıf Yollar, 2. Sınıf Yollar ve Köy Yolları olmak üzere sınıflandırılmış, hükümetçe makadam yolların asfalt ve betonla kaplanması onaylanmıştır.
Daha sonra 1945’de Türkiye’de karayolu ağının planlı ve programlı geliştirilmesi için
Uygun bir teşkilatlanma gereği gündeme getirilerek, 1946’da ABD’den destek istenilmesi kararlaştırılmıştır. 1947’de Fransızlar tarafından Antak ya civarında penetrasyon makadam tipi asfalt yol yapılmış, ABD’den sağlanan yardıma (Marshall Planı) müteakip, 1948’de makineli yol yapımı başlatılmıştır. 23.000 km’lik Devlet Yolu Programı hazırlanarak 9 yılda hayata geçirilmesi hükümetçe kararlaştırılmıştır. 1950’de Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM) kuruluşunu takip eden yıllarda road-mix ve üzerine sathi kaplama yapımının yaygınlaştığını görmekteyiz. Bitümlü Sıcak Karışım (BSK) yapımına ise 1956-1957 yıllarında başlanmış, özel sektörde bir firma ilk asfalt plentini edinmiştir. 1960 yılında KGM de bir asfalt plenti satın almış, müteakip yıllarda firmalar düşük kapasiteli plentler edinmeye başlamışlardır.
1960-1970 yılları arasında asfalt kaplamalı yol miktarının artırılması için çaba gösterilmiş
1970 yılı başında asfalt kaplamalı Devlet Yolu uzunluğu 17.124 km’ye ulaşmıştır. 1970’ler karayolu politikalarına yeni boyutların geldiği, çok şeritli ekspres yolların yapımına başlandığı yıllar olup, Asfalt Endüstrisi ilk büyük atılımlarını 1970’li yıllarda yapmıştır. KGM’nin emanet iş oranını azaltan politikası sonucu bir çok müteahhitlik firması, bitümlü sıcak karışım üretim ve uygulamasına yönelik makine parkları oluşturarak, aktivite alanlarına asfaltı da dâhil etmiştir.
Türkiye’de otomotiv endüstrisinin gelişimi, karayoluyla yapılan yük ve yolcu taşımacılığını artırmış
bu artış BSK kaplamalı yol ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. 1980 yılında asfalt kaplamalı karayolu uzunluğu 34.205 km’ye ulaşmış, müteakip yıllarda karayolu ağının standartlarının yükseltilmesi için rehabilitasyon projeleri uygulamaya konmuş, otoyol çalışmaları ile asfalt uygulaması giderek artmıştır. Yeni projeler ve otoyol hamlesi, Türk asfalt endüstrisine önemli gelişim ve büyüme getirmiş, yeni teknolojilerin transferi sağlanmış, plent sayılarının artması, makine parklarındaki gelişme ile asfalt müteahhitleri bugünlere gelmiştir. 2000’li yıllarda ise trafik yoğunluğu nedeniyle kapasitesinin artırılması gereken yol kesimlerinde geometrik standartlarının yükseltilmesi amacıyla bir program dahilinde Bölünmüş Yol yapım çalışmalarına başlanmıştır. Halen devam eden çalışmalar kapsamında bölünmüş yol uzunluğunun 15.000 km’ye çıkarılması hedeflenmiştir.